Kuşlarla Yolculuk
Hikâye, Mantıku’t-Tayr’daki papağanı temsil eden seyyah karakterinin, eşkıyalardan kaçarken bir papağan kuşunu takip ederek tekkeye sığınmasıyla başlar. Seyyah, tekkeye sadece bir misafir olarak giriş yapmaz; kendisiyle beraber, ömür boyu heybesinde biriktirdiği insan hikâyeleri de giriş yapar. Anlattığı her hikâye; tekkedeki bir dervişin ihtiras, makam, şöhret, kazanç, aşk gibi saklı duygularını ve zaaflarını uyandırır. Mantıku’t-Tayr’daki bülbül, keklik, doğan, hüma, baykuş, üveyik, kaz, kuyruksallayan ve tavus kuşunu temsil eden 9 derviş, bu saklı duyguları ve zaaflarının tesiriyle hareket eder ve nihayetinde belli imtihanlarla karşı karşıya kalır. Bu imtihan eşiğinde rehber Hüdhüd sembolündeki Şeyh devreye girer ve tıpkı Mantıku’t-Tayr’da olduğu gibi sembolik hikâyeler vasıtasıyla dervişlere zaaflarının yol açacağı hataları vurgulayıp seyr-ü sülük, yani Kaf Dağı’ndaki Simurg yolculuğuna devam ederler.