Saç
Tarlabaşı'nda sefil bir perukçu dükkanı işleten, yapayalnız bir adam olan Hamdi yakalandığı hastalıktan ötürü yakın bir gelecekte öleceğini bilmektedir. Mutsuz ve umutsuzdur, ancak hala ölmeden önce yapmak istediği bir şey vardır; uzaklarda bir yere, belki de Brezilya'ya gitme hayali kurmaktadır. Bir gün dükkana saçını satmak üzere gelen bir kadın, Meryem, Hamdi'nin dünyasını alt üst eder. Bu kadına karşı hatalıklı bir tutkuya kapılan Hamdi onu evine kadar izler. Bir ölü yıkayıcısı olan Musa ile mutsuz bir evliliği olan Meryem bu ilgiyi fark ettiğinde hiddete kapılır; onu reddeder. Ancak, Hamdi'nin takıntısı, Meryem'e karşı duyduğu hastalıklı aşk, her türlü engeli aşmayı göze almaya yetecek kadar büyük ve daha da önemlisi tehlikelidir...