
Baskı
Fotoğraf albümlerimize baktığımızda sadece hayatımızın mutlu dakikalarımızı görürüz.. Hiç kimse unutmak istediği dakikaları fotoğraflarla ölümsüzleştirmek istemez.
Savmart marketinin sessiz çalışanı Sy Parrish, müşterilerin gözünde sıradan bir fotoğraf baskı elemanıdır. Ancak Nina Yorkin'in her günkü samimi selamı, onun için beklenmedik bir kapı aralar. Zamanla, Nina'nın ailesinin en özel anlarına - Will'le aşklarından Jakob'un büyüme serüvenine kadar sessizce tanık olur. Sy için bu iş, mekanik bir süreç değil; hatıraların bekçiliğidir. Mükemmel baskıyı yaparken, aslında Yorkinler'in hayatını kendi varoluşunun parçası haline getirir. Peki ya bu saplantılı ilgi, iyi niyetin sınırlarını aştığında? "Bir yabancının albümünüzdeki tüm gülüşleri, gözyaşlarını ve sırları bilmesi... Mahremiyetiniz mi yoksa paylaşılmış bir insanlık deneyimi mi?"
